ktmmo-mo ktmmobktmmob
    http://bit.ly/2D2km47

    K.K.T.C BAYINDIRLIK VE ULAŞTIRMA BAKANLIĞI İNŞAAT ENCÜMENİ İSG SEMİNERİ VE ÇALIŞTAYI GERÇEKLEŞTİ.. | 05.05.2016

                                                                                                                                     04.05.2016

     

    İnşaat sektöründe İSG Farkındalığı

    Semineri,

    Sn. Bakanlar, değerli katılımcılar, bilindiği üzere 14 Temmuz 2008 tarihinde 35/2008 sayılı yasa ile İş Sağlığı ve Güvenliği yasası yürürlüğe girmiş ve bu tarih itibariyle İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı yetiştirme amaçlı birçok eğitim seminerleri düzenlenmiştir. Bugün burada bu yasanın yürürlüğe girişinin de  8. Yılı Bu vesileyle, Mimarlar Odası Başkanı olarak  iş kazaları  neticesinde hayatlarını kaybedenleri rahmetle anarken , yaralanan veya sakat kalan emekçilere de buradan acil şifalar diliyorum.

    Bu geçen süre zarfında neler yaptık, neleri başardık bir bakmakta fayda var.

     Bunun için de konuyla ilgili daha önce yapmış olduğumuz söylemlere bir göz attım.

    Şimdi sizlere 2012 yılında yapılmış seminerden yine birliğimiz adına yapılmış konuşmadan bir alıntı sunuyorum:

    “Çalışma yaşamımızın her döneminde, hatta şu anda sempozyumun yapıldığı salonda, çalıştığınız iş yerlerinde, ofislerinizde iş kazası ile karşılaşıyor olabilirsiniz. İş Sağlığı ve Güvenliği herhangi bir iş kolu veya grubu için düzenlenmiş değildir, tüm çalışan bireyler içindir. Her birimiz kendi çalışma ortamında farklı kaza riskleriyle muhakkak karşılaşmış ve kendi yaşamımızda tecrübe edinmiş bireyler olarak konu hakkında genel bilgiye sahibiz. Her çalışan birey, İş Sağlığı ve Güvenliği ile direk bağlantılı olduğuna göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde bu yasanın etkin olarak uygulanmasında neden istenilen noktada değiliz, bunu birlikte düşünüp çözüm yollarını birlikte bulmamız gerekmektedir.

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet’inde İş Sağlığı ve Güvenliği yasası 4 yıldır yürürlüktedir. Yasanın günümüze gelene kadar istenilen düzeyde hayata geçirilememiş olmasının yanında 4-10 Mayıs iş sağlığı ve Güvenliği haftası olarak etkinlik yapılması, bu konuda Bakanlık ve Çalışma Dairesi'nin adına olumlu bir adım olarak nitelendirmekteyiz.”

    Buradaki söylemde küçük bir değişiklik yapmam gerekiyor 4 değil 8 yıl olmuş.

    Yine devam ediyorum;

    “Kamu ve Özel sektöre ait tüm iş ve işyerleri, bu yasa ile sorumluluk altında bulunuyor ise, her sektör elini taşın altına koyarak sorumluluğu çerçevesinde yasanın daha etkin ve çalışır hale gelmesi konusunda harekete geçmelidir. İnsan sağlığı ve hayatı kaynaklı bir yasanın ülkemizde etkin olamaması, ülkemizde insana verilen değerin hangi düzeyde olduğunu sorgulatan bir düşünce değil midir?

     Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yaşayan ve çalışan bireyler olarak istatistiklere bakıldığı zaman eğitim seviyesinin ne kadar yüksek olduğunu göğsümüzü kabartarak dile getiriyoruz ama gelin görün ki söylemden ileri gidemiyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetindeki çalışma yaşamı içerisinde sivil toplum örgütleri ve sendikalar aktif olarak yer alırken 8 yılda geldiğimiz noktaya bakacak olursak eğitim düzeyimizin toplumumuza karşı sorumluluklarımızı yerine getirme konusunda ne kadar başarılıyız. İş Sağlığı ve Güvenliği olarak toplum bilincimiz hangi noktadadır bunu irdelememiz gerekmektedir.”

    Aynen tekrarlıyorum;

    İş Sağlığı ve Güvenliğini çalışma hayatında etkin hale gelmesi bazı sektörler tarafından ekonomik kayıp veya ülkenin mevcut yapısı içerisinde ekonomik şartları zorlayan bir etken olduğu  algısı bulunmaktadır. Öncelikle bu algıyı ortadan kaldıracak politikalar üretilmesi  gerekmektedir.

    İş Sağlığı ve  Güvenliği'nin  hayata geçirilmesindeki  ilk görev yasaları çıkaran kamuya düşmektedir. Çıkarılan yasayı kamu kendi ile ilgili her alanda aktif olarak uygulamaya koymalı ve ekonomik olarak gerekeni yerine getirmelidir. Çıkarılan yasanın toplum bilincini artırarak politikalar üretmenin yanında etkin kullanımı için ekonomik yatırım, destek ve yaptırımları da beraberinde uygulamaya koymalıdır.

    Özel sektör, Birlikler ve Odalar, İş Sağlığı ve güvenliğine inanarak katkı koymalıyız. İş ortamlarımızda, kaza riskini nasıl azaltabiliriz, çalışanları iş kazası riskleri konusunda nasıl eğitip bilinçlendirebiliriz diye sorgulayıp, çalışma ortamlarını daha uygun hale getirmeliyiz. İşgücünün pahalı ve zor bulunduğunu ülkemizde eğitilmiş kalifiye İş Sağlığı ve Güvenliği sağlanmış bir gücü her türlü üretimde verimliliği ve kaliteyi artıracaktır. Amacımız ekonomik üretimin yanında kalifiye iş gücünü  de yakalamak olmalıdır. Yakın gelecekte olabilecek bir çözüm durumunda, yurtdışından  gelebilecek benzer üretim yapan disiplinlerle rekabet edemeyerek gerilerde  kalmamız olasıdır. Geçen 8 yılı tartışmaktan çok bugünden itibaren eksik yapılandırmaları bir an önce tamamlayarak farklı ülkelerle rekabet edebilecek düzeye ulaşmalıyız.

    Değerli katılımcılar  bunları  söylüyoruz ,

    Ancak kazalar devam ediyor, ölüm ve yaralanmalar devam ediyor. Dolayısıyla geldiğimiz noktada çok daha acil önlemler alınması gerekmektedir.

    Bayındırlık  ve Ulaştırma Bakanı Sn. Kemal Dürüst, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sn. Hamza Ersan Saner, hem  Odamız üyesi, hem meslektaşımız, yeni görevlerinde başarılar diler.

    Bu dönemde  konuyla  ilgili yapacakları her türlü çalışmaya da  Oda olarak her türlü katkıyı koymaya hazır olduğumuzu  buradan beyan ederim,

    Bu vesileyle hepinize başarılı seminerler diler.

    Saygılar sunarım.